bugün

entry'ler (25)

uçak babama selam söyle

iclal aydın'ın bu güzel şiirini, bir şiir dinletisinde okumak için fon müziği arıyorum. yeşillendirirsiniz sevinirim.

yazarlardan tek cümleyle 2016

süpürge gibisin mübarek elimde avucumda kalbimde ne varsa aldın götürdün 2016!

uludağ sözlük şiir yazma gecesi

yavaşlatmış
gözümü bağlamış
kendimi avutmuştum.
seni görünce gözümü açtım
zamanı durdurdum
canımı acıttım.

ben korkmuyorum değil.
deniz fenerlerinden.
yarın değilde
dün.

ne demiş şair

"ben büyüdüm
akasyalar öldü üzgünüm."
(bkz: birhan keskin)

ben bu yazıyı kendime yazdım

ölmek istiyorum dedim.
saçmalama nereye gömülcem dedim kendim1.
yatağa gömülürüm dedim kendim2.
sus artık nolur dedim kendim3.
düşünmekten yoruldum dedim kendim4.
haksızlık etmek istemiyorum derken, avukat kesildin dedim kendim5.
ne kadar da berbat biriyim dedim kendim6
nerden gittim vana dedim kendim7.
nerden gittim eskiciye dedim kendim8.
neden böyle sorguluyorum dedim kendim9.
neden de bir sorgulamaktır dedim kendim10.
elimdeki bıçak izi kabuk tuttu dedim kendim 11.
olsun dikkat ette mikrop kapmasın dedim kendim12.
kalbim iltihap kaptı galiba dedim kendim13.
emirin öldüğü gün eda doğmuştu ayın 13üydü dedim kendim14.
dayanamıyorum daha fazla dedim kendim15.
gidelim dedim kendim16.

nereye bilemedim.

ben bu yazıyı kime yazdım

kalbim atmıyordu..
baktık baktık ama atmıyordu. gördün mü bak atmıyor dedi. ben hep kalbimin yerini kaybetmek istemiştim, kayboldu. h. çok şikayetçiydi kalbimin büyüklüğünden. temizlemesi zor oluyor derdi hep. bende minimalize ettim sanırken kentsel dönüşüm ayağında izlerini bile yok etmişim. sonra i. geldi. aa senin kalbin nerde dedi. galiba aklında dedi. bak ne kadar da seni seviyorum dedi baksana ya ne kadar da düşünceliyim sürprizlerle doluyum hadi hadi gel dedi. gittim bende. çünkü aklımdaydı kalbim.biz yanlış yerde aramıştık. gittim geldim. aklımda gitti geldi. olsundu bir şey olmazdı.delilikte mübahtı. öptüm öpüldüm aa bak bir de burdan öp dedim. öpülen yerlerimi hadi gel temizleyelim dedim. iyice tırlatalım da kaçalım buralardan dedim. buralar neresi dedi i. görmüyor musun tosladık dedim. olsun olsun dedi. bende kabul ettim nasılsa her şey olsundu. cesetten de farkım yoktu, hemde kahkahalarla. tam bi delilik dedi i. al benim olan her şey senin olsun dedim hatırladıklarımda dedim başladım anlatmaya. kaçtım hep yani. ne güzel de kaçtım ama tosladığım yerde. h.den ayrılınca kafamı nereye vursam diye düşünürken ben, bir de baktım tuğlalar üzerimde. nefes alamıyordum olsundu. her şey olsundu. arabadaydık. açtım sesini müziğin dans ettim. çünkü h. bana biz ritimli dans edemiyoruz demişti. ben şimdi ayağımı kesen yerde ritim tutturuyordum. parçalanıyordum. ne derlerdi parçalandıkça çoğalıyordum. çoğaldıkça da azalıyordum. heplikten hiçliğe gittim. çünkü h. her gün beni severdi sonra öldürürdü. bende yok oluşumda ritim tuttum. öpüştüm. kanadım. çünkü avundum. çünkü yüreğim aklımdaydı. yerinde bulamamıştık. sonra h. ile görüştüm bugün. ne de çok zayıflamıştı. başını okşamak istedim. sonra elimi bile kaldıramadım, elim saçımdaydı. h bana sarıldı. kalbin nerde dedi o çok büyüktü dedi. sen e. değilsin dedi. ben alfabeden bile değildim ben beta alpha sad dat falandım. bildiğim iki üç şeyden biriydim. gerisini unutmuştum. h.nin bahçesine girdiğimde ördekleri aradım. yoklardı. şanslı koşarak bana gelirdi hep. heey oğlum koş koş dedim. arkasını dönüp mamasına gitti. düşün o bile gelmedi. ağlamaya başladım. h. gözlerin burda kalbin nerde dedi. bilmiyorum dedim. bilmiyorum. bir şarkıda geçiyordu hani, gökyüzü sanki ciğerime doluyordu diye. ben o gökyüzünü yırtmak istedim. ben kendimi boğmak boğmak istedim. zaten boğazım boğum boğumdu yutkunamıyordum. h.nin annesi bana sarıldı nerelerdesin dedi. boş boş baktım buralardayım dedim. yemek yiyelim dediler. yemeğimden saç çıktı. olsundu bi keresinde böcekli çorba içmiştim. h. yapmıştı mercimeğin böceklendiğini görmemişti. ses çıkarmamıştım. sonra kusmuştum. bi keresinde ben h.yi sevdim. ses çıkarmadım. sonra öldüm.

sonra i. dediki anlat. olsundu. üzülürsün dedim. bana yalanlar söyle inanıyım diye şiir yazdım sana dedi. üzülürüm dedim. sabah dokuzda uyandığımızı düşün ve seni izlediğimi dedi. çirkinim dedim. en güzelsin dedi. olmaz bak böyle dedim. olsun dedi. olsundu.

h. bana bugün nisana kadar beni bekle dedi. nisanda değişmiş olalım bak ne de değişecek her şey dedi. değişmez dedim. su akar dedi. bizim evde borular patladı dedim. gözlerin küçülüyor dedi.

bir keresinde h bana, insan sevdiğinin sol gözüne bakar tıbben dedi. ben hep onun soluna soluna bakıyordum. i benim sol elime kalbini bıraktı. tıbben mümkün değil dedim.

bir keresinde i. bana sana vurulmuşum dedi. 8 marttı. 15 mart h.nin doğum günüydü.

bir keresinde i. beni uzun uzun öpmüştü. beni uzun uzun sevmişti. h. beni öpmemişti soymuştu. h. beni kısa kısa çok çok sevmişti. sevgi perhizi koymuştu adını. ben zayıflamıştım.

kalbim nerde dedim. yoktu. aklım nerde dedim. yoktu. nerdeler şimdi dedim. şimdi deme, zamana bırak dedi i. güçlen artık dedi h. yeter artık dedi e.

şimdi i. bana sövüyor. h. beni sevmiyor. ben kendimi bölüyorum.

ben şimdi herkes ölsün istiyorum. önce ben. sonra
herkes doğsun istiyorum.
son ben.

ben bu yazıyı sana yazdım

sana da demiştim geçen gün annem aradığında, "h. nasıl" dedi, biraz geçtikten sonra da "i. nasıl" dedi, daha sonra da 'aa bu ne yedi kocalı hürmüz gibi neyi kimi soracağımı şaşırdım' dedi sinirlendi ve güldü. he işte annemin o sinirlenip gülme tepkisi var ya, al işte onu kopyala yapıştır üstüme. çünkü öyleyim sinirden gülüyor gibi, mutluluktan ağlıyor, ağlayıp mutlu oluyor gibi gibi. tezatlık kavramından anladığım ölçüde düşün beni. ölüp ölüp dirilmek ya da dirilip dirilip ölmek gibi. benim için tüm tezatlar ve tüm mübalağalar "yeterli sayıda stok"ta. yazının başında "sana da demiştim" diye başladım, sana da? sen kimsin? h. mi i. mi? teoride iki yılımı verdiğim pratikteyse en az 60 - 70 yıl verdiğim h. mi, yoksa 60 - 70 yılımı geri geri sardırıp "haydi yeniden yaşayalım" diyen i. mi? kendisinden gittiğimi henüz anlayamayan h. mi, yoksa kendisine geldiğimi anlamayan i. mi? ve ben. nerede olduğunu bilemeyen, kimden geldiğini kime gittiğini anlayamayan, zamanın artık hem her şeyi değiştirebileceğini hem de hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini bilen, anlayan ben. sen ve ben. hangi sen, hangi ben. bir ben, yorgun kırgın. bir ben heyecanlı ve istekli. top 10 kullandığım kelimelerden biri 'bilmem' iken.

'beni zorlayan harekete geç isteği' ve 'çek kenara bekle' dürtüsü.
içim mi?
dipsiz kuyu, kara delik, girdap, uçurumlar felan. bu ne biçim bir devir!

kaçmak istediğim yerlerde kalmak, kalmak istediğim yerlerden kaçmak istiyorum.
gözlerimi yumuyorum.
zaman uyuyor.
sana bana uymuyor.
uyanlarda uyumsuz.
çok uyudum.

hiçbir şey olmamış gibi gözlerimin içini güldürmem, kahkahalar atmam ve sarılıp öpüşmem.

sadece bir şey olmuş gibi.
hiçbir şey olmamış gibi.
çok şey bitmiş gibi.
biten bir şey yokmuş gibi.
güzel başlangıçlara, şerefe diyemez gibi.
bitenlere gidenlere haydi içiyoruz der gibi.
gibi gibi gibi gibi gibi gibi gibi.

gibi.

https://www.youtube.com/watch?v=WzVX8KuA0BE

bilgisayarın çalınması

pilav güzeldi ve ama baya pahalıya geldi arkaaaşlar. bence biz bi daha pilav yemeyiz. zaten bunlar da hep canan hocayı dinlememekten oldu.

bilgisayarın çalınması

o gün (bkz: tearsofcold) ile birlikteydim bende. dediği gibi malesef ki arabanın camını kırıp bilgisayarı alıp gitmişler. camı vs kasko karşıladı fakat bilgisayar zararını karşılamıyor, araç sahibine ait olan bilgisayar faturasını istiyorlar. arabayı da ispark'a park ettiğimizden dolayı oraya da şikayet raporu oluşturduk. işin enteresan tarafı hem unkapanı pilavcısında çalışan,arabalara park yeri gösteren bir şahıs bu hafta olan beşinci hırsızlık olduğunu söyledi. böylesine mimlenmiş bir yere neden bir zabıta konmaz neden bir önlem alınmaz anlayabilmiş değilim henüz. umarım bilgisayar bulunur. bu arada, polisler ip adresinden bulunabileceğini de söylediler, eğer bilgisayar satılır ve internete bağlanırsa takibe alabilirlermiş. fakat bu işin peşine düşülür mü takip edilir mi haliyle meçhul.

okuduğun bölümü söyleyince verilen tepkiler

ne olacan sanatçı mı tarihçi mi?

an itibarıyla sözlüğün durumu

eski yazar hoporlor, daha sonra 'deli misin sen' olmakla beraber keşkem dönmese miydim dediğim bi yer olmuş sözlük. sadece cinsel organların renklerinin konuşulduğu ve namus bekçiliği ile atanmış yazarlarla dolmuş. sahiden çok yazık.

gecenin şiiri

Mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor

Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlarda orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor

Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar

Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse

Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
(bkz: turgut uyar)
(bkz: sevgim acıyor)

özlemek

kim özlenir diye sordurandır. çok değer verdiğin mi, çok değer veren mi. sanırım tek özlenen şey küçük hatıralar. git gide küçülen hatıralar.

işte bunlar hep testosteron

işte bunlar hep restorasyon diye okumuş olmam.

anadolu selçuklu devrinde inşa edilen hastaneler

Selçuklular aynı zamanda iyi onarımcı, restoratörlerdir. Savaştan ya da çeşitli nedenlerden dolayı zarar gören yapıları, hastaneler de dahil olmak üzere onarmaktaydılar. Seyyah hastane kuruluşları da epey ilgi çekicidir.

gecenin şarkısı

Kesinlikle http://www.youtube.com/watch?v=fxqrxQQb3nw budur.

unutmak

gereksiz bilgiden ziyade aslında gönülde de yer eden hatıraları unutmak hiç hiç hatırlamamak. alzheimer mıyım sözlük?

90larda unutulduğuna en çok üzüldüğünüz şarkıcı

tabiki de mirkelam.
(bkz: kapris kapris kaprislisin sevgilim)

erkek candır

(bkz: erkeklerin bok olması sorunsalı)

sizi duymamakta ısrar eden insanlar

sizi duymuyor gibi davranıp, duyduğunu da başkasına cevap veren de tam kalleştir.